RÜŞVET SUÇU VE CEZASI


Rüşvet kavramı Türk Dil Kurumu’nda “yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar” olarak tanımlanmıştır.

Rüşvet suçu ve cezası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 252. maddesinde düzenlenmiştir. Kanun hükmü uyarınca, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi ve kamu görevlisi 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Rüşvet suçunda rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde de suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur. Kamu görevlisi ile diğer kişinin, görev alanına giren bir işin yapılması veya yapılmaması karşılığında ve haksız yararın sağlanması konusunda iradelerinin uyuşması ile rüşvet anlaşması gerçekleşmiş olur.

Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hallerinde fail hakkındaki cezanın yarısı indirilir.

Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi ve rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi de fail olarak cezalandırılır.

Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

Aşağıdaki kurumlar adına hareket eden kişiler de bu rüşvet suçu açısından cezalandırılır:


Aşağıdaki kişiler de eylemin gerçekleşmesi halinde rüşvet suçu açısından cezalandırılır: